30 Kasım 2014 Pazar

SUZİİİİİ

   Yazıya başlamadan önce gülümsedim dik konuma geçtim. Çünkü ilham veren heyecan uyandıran birisiyle tanıştım. 21 Kasımda Bolayır'a vardım. Bir benzin istasyonuna girdim. Aha bir bisiklet hem de yüklü, arkalı önlü. Personele sordum. "Restoran kısmına bir bayan  oturuyor onun" dedi. Neyse gittim, tanıştık, sohbet etik.Tek başına bisikletle seyahat eden İspanyol bir bayan. Sri Lanka'dan İspanyaya; Asya, Avrupa turunda. Tebrik ettim. Yemek yedik. Uzuncaaa, tur için geç sayılabilecek saate kadar sohbet etik. Birbirimize kendi dillerimizde mektup yazdık. İnternetten çevireceğiz. O, bayan mescit kısmında kaldı, ben arka tarafa kamp attım. Sabah bol çay içtik, ısınmaya çalıştık. Güzelce kahvaltı ettik. 2 yıldır annesini görmüyormuş. "Çünkü ben gezginim" dedi. Ayrıntıları konuşuruz isteyenle. Tanıştığım için mutluyum.
 


   Geleneklerimizden bahsettim. "Misafire kolonya ikram ederiz" dedim. "İçmek için mi?" diye sordu. hehehh. Kolonya, çikolata ikramını canlandırarak anlattım. Kolonyayı döktüm, öylece bekliyor, elinde tutuyor. O bana ikram etti, epey özen gösterdi elimden damlamasın diye. Baklava ve tahin-pekmeze bayılmış. Ne kadar küçük ama ne kadar güzel. Böyle şeyler yaşayınca yolda, biraz daha uzaklara gidesim geliyor. Sonra gecenin 3'ünde böyle deftere notlar alıyorum. Dur bir bitki çayı içeyim, dertlendim mi ne...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder